18 Ekim 2014 Cumartesi

Kaybedenler Kulübü

TT Arena sıra dışı bir derbiye ev sahipliği yapıyor. Futbol severler, Türk futbolu için ahkam kesmek için Gs-Fb derbilerinin ele geçmez bir fırsat olduğunu bilirler. Buradan cesaretle;

Bu akşam (28.10.2014) oynanacak derbi; Passolig, Şike, Milli Hüsran, Olağanüstü kongre ve Teknik Adam değişikliklerinin gölgesinde oynanacak. Bu kadar çok parametrenin olduğu bir maçta ortaya çıkacak sonuç hangi anlama gelecek, açıkçası ayırt etmesi zor olacak.

Stadyumlardaki seyirci azlığını 15 dakikalık bürokratik passo kart alma zorluğuna bağlamak, ömrü kuyruklarda geçen Türk ulusuna haksızlık olur.  Acaba Statlarımız doluyordu da giriş kartı alma zorunluluğu mu engel oldu. Acaba statlara gelen seyircinin ne kadarı bilet alıyordu. Açıkçası bilet almanın bu kadar kolay olduğu elektronik devrim çağında bürokrasinin arkasına sığınmak hata olur. Kulüplerimiz ne kadar seyredilesi bir oyun vadediyor, statlarımızın altyapısı ne kadar elverişli. Şampiyonlukların ahlaksız ilişkilerle el değiştirdiğinin mahkeme kararlarıyla sabit olduğunu, Türk futbolunun uluslararası turnuvalarından men edildiğini unutuyoruz sanırım.

Kral çıplak diyecek tek bir spor adamının olmadığı bir derbinin içindeyiz, dünya derbisi diyoruz, akredite gazeteci yok… Yok yok yok. Kaliteli stadımız, güvenecek hakemimiz yok. Yok dedikçe ceza veren federasyonumuz var. Kendi eleştirilince, otoriteyi sarsma girişimi diyen federasyon acaba biliyor mu ki kendi eseri futbolumuz Malta, San Marino, Cebelitarık seviyesine indi. Ahlaksızlara veremediği cezayı, futbolun kendisi veriyor.

Buraya kadar üst perdeden ve kolaya kaçan bir yorum yaptık. Olayın bir de kulüp yönetimi boyutu var. Antidemokratik kulüp tüzükleri, başarısız yöneticilere hesap sormaya engel oluyor. Kötü yönetim, yüksek borç, yerli futbolcu karteli, yüksek transfer bedelleri üzerine değinilmesi gereken ayrı parametreler. Belki bir başka günün konusu…

Tüm bu köklü ve çözümü zor sorunların gölgesinde, futbolumuz garip bir derbiye ev sahipliği yapıyor. Yakın zamanda teknik adam değişikliğine giden iki kulüp ligin ilk 5 haftasını sancılı bir şekilde geçirdi. Kondisyonsuz futbolcular, takımlarını tanımaya çalışan teknik adamlar, boş statlar, taktik hatalar iki takım için ortak değerler.

Kötülerin kaynaştığı, kötülerin yönettiği Türk futbolunun bu güzel İstanbul sonbaharında futbol seyircisinin içini ısıtacak, kavgasız, kazasız, kartsız bir oyun sadece günü kazanmamızı sağlayacak. Biz çoktan kaybettik. Hırsızın, ahlaksızın kazandığı, adaletin sümen altı edildiği yerde, hepimiz şikeciyiz, bu pisliğin ortağıyız…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder